Peru - I - Lima

3 gundur Lima'dayim.  Lima'yi cok sevdim. Lima'nin halihazirda guzel bir sehir olmasinin yani sira baska da bir sebebi var.  O da yillar evvel 15 metrekare bir odada tozlu dosyalar arasinda haftalarca beraber calistigim arkadasim Selim'in burada yasiyor olmasi.  Selim zaten super canayakin bir insan, kendisi gibi Brezilyali bir hanim kiz almis, ismi Anita ve Lima'ya yerlesmisler.  Lima'nin guzel mahallelerinden biri olan Miraflores'te oturuyorlar.  Beni bir misafir ettiler, bir misafir ettiler, utaniyorum resmen.  Keyfim o kadar yerinde ki sabahlari yataktan kalkmak bilmiyorum.  Kendi evimde bu kadar rahat miyim acaba bilmiyorum! :)

Miraflores de asagidaki gibi bir yer.  Okyanus kenarinda, aslinda dizi dizi kocaman binalar var ama ben kendimi hic kucuk hissetmedim.  Cunku onunde bir sahil seridi var.  Herkes o yolda yuruyor, kosuyor, paten, kaykay kayiyor.  Yasayan buyuk yesil alanlara donusturmeyi basarmislar.
 

 

Cakma Park Guell'i bile var:

Fakat sehrin boyle yerleri de var elbet.  Ben uzun yuruyusler yaptim ama hic boyle bir yerin icinden gecmedim.  (Gecen sene bienalde bu fotografin benzerini gordugumu hatirliyorum.  Uyduruyor muyum yoksa?)

Ilk gun turistik faaliyetlerden basladim.  Sehrin guzel meydaninda asker nobet degisimini izledim. 

 Katedrale girdim.

Calismadan gittigim icin Lima sehrini kuran Pizarro'nun mezarini burda bulmak bana gore kesif oldu. 

Sonra ana meydanin yakinindaki Santo Domingo Kilisesine gittim.  Cok guzel bir yer.  Lima'ya gelirseniz es gecmeyin; tura katilin.  Ozellikle Endulus etkisiyle yapilmis cinilere, kutuphanesine bayildim:

Manastirda Aziz Martin de Porres'in mezari var.  Kendisi asagida.  Evet, elinde supurge var.  Zira yari Ispanyol yari zenci olan bu insanin rahip olmasi renginden dolayi yasakmis yasadigi donemde ve turda anlatildigina gore hep temizlik isleri gibi agir isler verilirmis kendisine.  O yuzden supurgeyle resmedilirmis hep. Hayati boyunca rahip olamamis, fakat 1960larda aziz ilan edilmis.  Hosuma gitti hikayesi.

Bu eserime kutsal iskemle adini verdim.

Sonra sokaklara vurdum kendimi:

Memlekette gunesi kullanma kilavuzu bile var ama benim okumam yazmam olmadigi icin kendimi yine ciger gibi yaktim.

Bu sefer tek muze yaptim, Larco muzesi.  Ozel bir muze ama Peru tarihini cok guzel ve sistematik anlatiyor.  Meksika gibi burada da bir suru uygarlik var.  Hepsini ayri ayri aciklamislar.  Ben sadece Incalari taniyordum.  Biraz beyin donmesi yasamadim degil.  Bunlar hic Mayalara benzemiyor diye bir tasa bonbon bakarken yakaladim kendimi misal.  'Ne Mayasi ablacim aloo' diyen bir ic sesle uyandim sonra.

Ilk gunu Selim'lerin bir arkadas grubuyla Peru'nun meshuru limon asidinde pisirilmis (yani aslinda cig) baligindan yiyerek ve pisco'sundan icerek bitirdim. Bunun yaninda Peru'ya ozel baska bir suru sey de yedirdiler bana.  Cok lezzetliydi.  Herseyde farkli farkli turlerde patates var zaten.  Cennete dustum adeta. :)

Ikinci gun beni cok korkutan bir sey yaptim ve Lima sehrinin uzerinde parasutle uctum!!!  Tandem paragliding yaptim, yani bir pilot abi beni ucurdu.  Yusuf yusuf gittim; erken gitmisim 'kimse yok, ay niye yok, yapayim mi, yapayim baska ne zaman yaparim' derken icim hoooop dedi ve kendimi havada buldum.  MUHTESEMDI. Okyanusun, binalarin, kuslarin uzerinde 200 metreye kadar ciktik, otellerin, evlerin dibinden gittik, camlarda yansimami gordum bir suru kere.  Cok degisik bir histi.  Sonlara dogru rahatladim saniyordum ama nasil kastiysam kendimi indigimde bacak kaslarim pitpit atiyordu.  Ama cok mutluydum.  Seke seke ciktim pistten.

Butun gun o ucusun etkisiyle uca uca sehrin parklarinda bahcelerinde dolandim. Sonra eve geldim, Anita'yla gunesi batirdik Pasifik'in uzerinden:

Sonra Barranco diye baska bir mahallesine gittik Lima'nin.  Cok guzel bir yerdi.  Guzel kolonyal evler, tasarim dukkanlar.  Bayildim. 

Son gunse Lima'nin karsisindaki adaya gidip deniz aslani gormeyi planlamistik ama maalesef hava muhalefetinden dolayi gerceklestiremedik.  Enseyi karartmayip limanda bayagi bir dolandik biz de, sahane bir mahalle.  Colugunu cocugunu kapan gelmis zaten okyanus kenarina.  Hos pek girilesi bir su degildi, ben ayaklarimi soktum - brrr soguk ve dalgaliydi:

Kahraman Peru polisi gorev basinda:

 

 Eve donerken Ataturk'e saygilarimizi sunmayi da ihmal etmedik:

Son olarak da Pe(s)cados Capitales diye bir restoranda yemek yedik.  Allahim, kesinlikle tavsiye ediyorum!

Lima'ya bayildim. Fakat Peru'da gorecek cok sey var.  Benim yavastan yola cikmam lazim: