Nerdeyim?

7 Aralık 2013 Cumartesi

Nihayet Berlin

Nihayet Berlin'e gelebildim. Dün Avrupa'da kopan fırtına sebebiyle uçuşum saatinden 20 dakika önce iptal edilmişti. Akabinde önce ertesi günkü uçuşlarda bilet kapabilme meydan muharebesi, sonra da otel savaşına iştirak ettim. Dün itibariyle işşiz güçsüz bir insan olduğumdan ne bu iptale sinirlendim ne de 3 saatten fazla süren mücadeleye. Hatta THY beklediğimden daha organizeydi. Ama standartlarım pek de yüksek değil tabii.

Ertesi gün akşamüstü 4 uçuşu için biletimi aldım, (arada sandviç dağıttılar, bi gençten rica ettim - evladım bana da alıver - çocuk teyzesine sandviç aldı kendine alamamış) ve Topkapı'da Akgün otel diye temiz eli yüzü düzgün bir otele bırakıldım. Ancak 7 senedir Londra'da yaşamakta olan Kuzen B dün yurda kesin dönüş yaptığından ve halamlar maaile onu karşılamak üzere yollarda olduğundan yolda beni de topladılar ve onlara gittik. Otele girmemle çıkmam bir oldu, biraz komik oldu.

Halamlarda geçirilen şen mi şen bir gecenin ve sabahın sonunda başladığım yere geri döndüm. Bu sefer uçak kalktı ama. Binerken host ve hosteslerin hepsi kalkarız sorun değil ama hayırlısıyla inelim diyorlardı. 'İnşallah? İnşallah! İnşallah inşallah!' E meteroloji falan? Hani modern pozitif bilim? Yok öyle bir şey. İnşallah...

İnişe kadar güzel gittik. Yanımda da sevimli İran'lı bir çift var. İnişe geçerken pilotçuğumuz orta şiddette sallanacağız, lütfen korkmayın her şey seyrinde dedi. Nasıl korkmazsın!! En son Kadıköy Beşiktaş kaptanı tikat gemimiz yalpaya düşecektir korkmayın anonsu yaptıktan sonra vapurdaki büttün çay bardakları kırılmıştı. Bu korku içimdeyken uçak kıpraşmaya başlayınca bir şey oldu. Hani her uçakta her tribulansta çığlık atan birileri vardır ya. Ha işte o benim yanıma düştü. Kadın öyle fena oldu ki kocası kadını dergiyle yellemeye başladı. Kadın bayılayazdı, önce elimi sıkı sıkı tuttu, sonra kafasını koltuğumun altına sokmaya çalıştı. Kadını teskin ederken kendim korkmayı unuttum. Sayesinde uçuş korkularımı yenmiş olabilirim. Yere inince büyük bir alkış koptu tabii, Almanlar bilem alkışladı.

Tegel'e inince Kuzen İ, üzerinde adım yazan dev pembe pankartla beni karşıladı. Eve uğrayıp valizi atınca Noel pazarlarını denetlemeye çıktık. Pek beğendim. Sıcak şarapları da tetkik etmeyi ihmal etmedik tabii. Gece Türk maallesinde bitti. Nereye dönsem kimi duysam Cartel bir numara en büyük diye şarkı söyleyesim geldi.

Çok güzel memleket Berlin. Kımıl kımıl, kozmopolit.. Geçen seferkiyle aynı tadı alacak mıyım merak ediyorum.















Bu da Pingu, U Bahn'da:

1 yorum: