Phnom Penh'den gece otobüsüyle ayrılıp Siem Reap'a Angkor Wat'ı görmeye gidecektim. Ama Phnom Penh'de vakit geçirdiğim insanlar bir adada meşhur full moon party'lerden birine gidiyorlardı. Dolunay partisi yani. Maksat eğlenmeye bahane olsun. Asıl Tayland'da meşhur bu partiler, Koh Phangan'dakiler 50.000 kişi oluyormuş. Benim öyle bir curcunaya gitmek gibi bir niyetim yok. Bir de pasaport hadisesi programımı 2 gün aksattığından vaktim de olmayacak büyük ihtimalle. O yüzden gel diye ısrar edilince bu partiye gideyim dedim. Zaten çok fazla ikna edilmem de gerekmedi. Ada yüzmek beyaz kum deniz güneş diye takıldım peşlerine ve kendimi şurda buldum.
Adayı görünce ilk düşündüğüm şey 'ölmez insan burda' oldu. Beyaz kumuna kendini gömesim geldi.
Buraya varmak için önce 4 saat uzakta Sinoukville'e gittik, oradan da tekneyle Koh Rong Samloem'e geçtik. Tekne şirketinin sahiplerinin Türk olmasıyla bir Türk silsilesine yakalandım. Çok tuhaf milletiz gerçekten. Öncü kuvvet gidince hemen peşinden ilerliyoruz. Ana karada dönercisi olan mı ararsınız, adada oteli olan mı, yeni otel yaptıran mı? Hepsi var. Yola çıktığımdan beri ilk defa bu kadar yoğun Türk gördüm.
Parti küçüktü. Ama konsept çok güzel, sahilde bir sürü insan, çarşaf deniz, ateşle bir takım maymunluklar yapan insanlar, dıpçıs müzik ama bir yanda hamaklar. Ben gecenin çoğunu yüzerek geçirdim. Öyle ki denize son girdiğimde ay batıyordu ve güneş doğmaya başlamıştı. Ayı batırdım güneşi doğurdum; suya gece girip gündüz çıktım. Muhteşem bir duyguydu. Adada topu topu 20 saat kalmış olmama rağmen sırf bunun için değerdi.
çok beğendim. çok gitmek istedim. kenara yazdım. gece denize girip güneşi doğurmak kısmı mükemmel olmuş!
YanıtlaSil