Nerdeyim?

12 Ocak 2014 Pazar

Guatemala - l - Antigua

SCLC'ta kendimi sokaklara vurunca, o çok övündüğüm sabahları tık diye kalkıyorum yalan oldu tabii.  Çok şükür buralarda otobüsler otelden alıyor da Guatemala'ya giden otobüsümü kaçırmadım.  Hostelci adam beni gelip uyandırmak zorunda kaldı.  Hatta kendisine snooze yaptım istemeden.  Bir daha geldi.  Oda arkadaşlarımla birlikte benden nefret ettiler herhalde topluca.  Mahvolmuş vaziyette otobüse bindim.  Özgür kız kılıklı bir insanın yanına oturdum ve uyudum.  Uyanınca sohbete başladık.  Amerikalı yarı şef yarı akrobat biraz da takıcı bir insan.  Cidden akrobat, youtube'da videoları var.  Aynı yere gidiyoruz.  Benden yaşça büyük.  Çok da konuşkan.  Konuşmadık konu bırakmadık yolda.

Bu arada sorunsuz bir sınır geçişi yaşadık.  Hayli enteresandı.  Bizi sınırda otobüsten döktüler.  Önce Meksika'dan çıkmak için vergi verdik. (Oha! Benziyor bize bunlar, diyorum size.) Yüklendik eşyaları.  Acayip yerlerden geçtik.  Guatemala gümrüğüne geldik.  Kambiyo'cular ellerinde tomar tomar paralarla üzerimize saldırdılar.  Hele biri boynunda bol miktarda altın zincirleri, belinde kabzasını gülle donattığı tabancasıyla beni benden aldı.  Bu arada tepemizde en az bir düzine akbaba uçuyor olduğunu farkettim.  Ne oluyor yahu??  Biz daha ölmedik!  Evrenden akbaba işaretini de alınca dedim herhalde Kolombiya'dan beter öpecekler.  Ama yok, şimdilik iyiyiz.  (dilısırpopokaşıtahtayaüçkerevur)

Yol 13 saat sürdü.  Tamamı kadından müteşekkil minibüste geldik.  Buranın parası quetzal, üşendiğimden bakmamıştım kura, adını da aklımda tutamamışım.  Özgür kız da bakmamış.  Yolda konuşurken taksi ne kadar tutar, diye sordu.  15 dedim.  15 ne? (yani dolar mı yerel mi?)  Cevab veremedim uzun süre, yerel yani aslında, ama çıkmıyor işte.  15 para dedim bende.  Anlamsızca bir gece bir gün durup durup buna güldük.  O hala peso peso diye geziyor zaten ortada.  Yazınca gomih olmadı ama işte öyle.  :)

Yol arkadaşımın hosteli yoktu, benimle geldi.  Bizi kapıda aynı Gangnam'ı söyleyen adama benzeyen ama buralı (işyeri açma çalışma ruhsatına baktım da :)), tırnakları pembe boyalı bir abi karşıladı.  Sahibiymiş hostelin.  'Arkadaşına yer yok ama' dedi, 'sizi yandaki otele alayım, ek para da almayayım'.  Allah be!  Böylece yol arkadaşım, oda arkadaşım oldu.

Yerleşince yemeğe çıktık, biraz gezindik, anam aynı SCLC.  Sen saatlerce yol tep, aynı yere gel. Biraz üzüldüm, boşuna gelmişim diye düşündüm ama ertesi gün gördüm ki havası çok farklı, tam açıklayamıyorum nasıl.  Ülke farklı ama planlama aynı tabii.  Meydanda park, bir yanında katedral, bir yanında belediye-valilik.  Trafiğe kapalı alışveriş caddeleri.  Kıyafetler değişik tabii.  Meksika'dan bu yana gelince çocuklar sırta, taşınacak yükler başa çıktı hemen.




Şehrin küçük olmasının rahatlığıyla sabah yaya yaya kalktık. Bütün şehri gezdik.  Hikaye kötü bir Amerikan fıkrası gibi: bir Yahudi, bir Müslüman, Guatemala'da bir katolik bir kiliseye girerler...  Kiliselere girdikçe fena olmaya başladım.  Bugün Aziz Hermano Pedro'nun kilisesini gezerken dizleri üzerinde kilisenin koridorunda yerlerde gözyaşları dökerek ilerleyen insanlar vardı.  Bu kadarı bana fazla.  Kilisenin müzesini gezerken öğrendim ki bu aziz insan, yollardan Maya'ları toplar toplar iyileştirirmiş.  İyileştirdiği insanlar sonradan kendisine bazı hediyeler vermişler.   Bunu öğrenince biraz evvelki sürüngenlerin çaresiz hastalıklı yakınları olabileceği geldi aklıma.  Kendimce üzülüp, kendime kızdım.


Sonra illa bir tırmanacağım ya her şehirdeki gibi, tırmandık.  Şehrin planını tepeden görünce, sonrasında şehirde dolaşırken biraz fare labirentiydeymişim gibi hissettim.

Şu karşıda gördüğünüz bir aktif volkan.  Hatta bizim ilk vardığımız gece patlamış az buçuk kendisi.   Oysa 3 senedir sessizmiş!



Akabinde devasa pazarlara daldık.  Pis ama dünya güzeli pazarda 2 saat kadar gezdik.  Yemeğimizi de orda yedik.  (Napalım şehir abuk subuk Amerikan fast food zincirleri dolu.)  Bayılıyorum şu pazar kültürlerine, bayiliyorum!  Çok güzeldi çok!




Zibidiler:







Böylece Antigua'dan da cebime güzel bir insan koyarak ayrıldım.  Atladım gece otobüsüne, istikametin Flores.  Tikal'i göreceğim.  Çok heyecanlı!!

4 yorum:

  1. 1. sorum: 13 saat otobus yolculugu ne yahu - ucak yok muydu?
    2. sorum: en son fotodaki ufakliklarin kollarindaki ciciler ne? hersey asiri renkli - biseyler almamak icin kendini nasil tutuyosun? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cevap veriyorum
      1- Çok alakasız 2 yerdi maselef.
      2- Onlar saç bandı. Şimdiye kadar bileklik ve şal aldım, bi de kalem, bi de bozuk paralık. Renkler tam benlik. %50mi zor tutuyorum. :)

      Sil
    2. offff ben sapıtırdım herhalde :) al valla gözüne güzel gözüken (ve çok yer kaplamayacak) şeyleri - içinde kalmasın

      Sil
  2. hahayt, şirin talep üzerine tekrar:

    yol arkadaşlarının isimlerini not alıyor musun? nedense merak ettim. tabii sosyal ağlar diye bir şeyler var, sen de haklısın :)

    YanıtlaSil